Buluş yoluyla öğretim modeli J. S. Bruner tarafından geliştirilmiştir. Bu model ilk ortaya atıldığı 1960’lı yılların başından günümüze değin dünyanın pek çok ülkesinde uygulanmıştır. Ülkemizde de Bruner’ in yaklaşımının etkileri 1968 yılında hazırlanan ilkokul programlarında görülmektedir.
Buluş yoluyla öğrenme, öğrencinin kendi etkinliklerine ve gözlemlerine dayalı olarak yargıya varmasını teşvik edici bir öğretim yaklaşımıdır. Bruner’ e göre öğretmenin rolü, öğrencininkendi kendine öğrenebileceği ortamı oluşturmaktır.
Bruner buluşla öğrenmenin zihinde tutmayı ve transferi kolaylaştırdığını, öğrenmeyi güdülediğini savunmuştur. Buluş yolunun matematikte geniş uygulama alanı vardır. Buluş yoluyla öğrenme fen bilimleri ve dil öğretiminde de etkili olarak kullanılabilecek bir stratejidir.
Buluş yoluyla, ilke ve genellemelerin yanı sıra kavram bilgisinin öğretimi de yapılabilir. Yöntemin genel işleyişi kavram ve genellemeye iki ya da daha fazla örnek verilmesi ve sonra kavram ve genellemelerin bu örneklerden yararlanılarak bulunması şeklindedir. Buluş yoluyla öğrenme, konu ile ilgili ön bilgilere sahip olmayı gerektirir.
Buluş yoluyla öğrenme, tanımların öğretiminde de etkili olarak kullanılabilir. Bir kavramın tanımını buluş yoluyla öğretmek için kavrama uyan ve uymayan örnekler birlikte verilir. Hangilerinin tanıma uyduğu, hangilerinin uymadığı belirtilir. Öğrenciler, uyan ve uymayan örnekleri birlikte inceleyerek kavramların değişmeyen özelliklerini yakalarlar. Bazen birbirine yakın kavramların tanımları aynı çalışma içinde elde edilebilir. Bulunan özelliklerin bir tanım cümlesi haline getirilmesinde öğretmen yardımcı olabilir. Tanımların buluş yoluyla kazandırılması sırasında dikkat edilecek en önemli nokta, verilen örneklerin tanımı ortaya çıkarmada yardımcı olacak türden olmasıdır.